Kaliteli Bekleme Alanları İçin Tasarım Çözümleri

Kaliteli Bekleme Alanları İçin Tasarım Çözümleri

Bekleme alanları kimi zaman tasarımcılar için arada kalmış bir mekan olmaktan öteye geçemiyor ve gereken çözümler sağlanamıyor.
Hasta ve yakınlarının bir hastaneye ya da bir sağlık tesisine girdiklerinde ilk karşılaştıkları şeylerden biri olan bekleme alanları, geleneksel olarak gerekli bir element olarak görülür ancak tasarımın planlama evresinde nadiren titizlikle çözümlendiği görülüyor. En iyi ihtimalle, mimarlar her bölümün kaç adet oturma birimine ihtiyacı olduğunu hesaplayıp kabaca yerleştiriyor, ardından da kullanıcıların fiziksel ihtiyaçlarına göre güzel görünmesini sağlamaya çalışıyorlar. Oldu bitti!
O kadar çabuk değil.
Bekleme alanlarını bir de hastanın bakış açısından değerlendirmek gerekir. Bekleme alanları rahatsız edici ve stresli olabilir. Hastaneler veya klinik tesisler hem hastalar hem de hasta yakınları için çoğu zaman kaygı uyandıran mekanlardır. Bu tesislerin bekleme alanları ise, bir operasyon için bekliyor olun ya da bir randevu, sinirlerin en harap olduğu yerlerden biridir. Birçok kişiye göre beklemek, zaman kaybıdır. Ancak hastayı etkileyen her zaman beklediği süre değil algıladığı süre olabiliyor. Algılanan süre çok uzadığında hasta memnuniyeti de otomatikman düşüyor. Bu nedenle tasarımcıların bekleme alanlarını tasarlarken beklemekle geçen süreyi daha hoş hale getirecek çözümler bulması gerekiyor.
Hastanelerde en çok arzulanan duygu sakinliktir ve bunu mümkün kılmak için tasarımın etkilerinden yararlanılabilir.
İyi ışıklandırma, mümkünse gün ışığı, insan üzerinde her zaman pozitif etkisi olan değişmez elementlerden biridir. İnsanı sakinleştirir ve hastanelerde en çok arzulanan duygu sakinliktir. Eğer binanın konumu ve yapısı elverişliyse doğal manzaralara, yeşilliklere bakan bekleme alanları da aynı etkiyi yaratacaktır. Eğer böyle bir imkan yoksa manzara tabloları ya da büyük akvaryumlar da olumlu bir etki yaratacaktır. Basık karanlık mekanlarda beklemek ile ferah, yüksek tavanlı ve doğaya bakan mekanlarda beklemek arasındaki zaman algısının ne kadar farklı olacağını hayal edebilirsiniz. Arter Yapı işbirliği ile, Yağmurproje tarafından tasarlanan Kent Hospital projesinde, imkanlar dahilinde geniş cephe açıklıkları önüne konumlandırılmış bekleme alanları, yüksek tavan ve manzaradaki yeşilliklerle birleşince ziyaretçilere adeta hastanede olduklarını unutturuyor.

Oturma elemanları konforlu ve bazı olası tercihlere göre çeşitlendirilmiş olarak düşünülmelidir. Bazı aileler nispeten daha kalabalık olabilir ya da bazı kişiler daha az göz önünde beklemek isteyebilir. Kolçaklar insanların daha kolay oturup kalkmalarını sağlarken sandalye ya da koltuk boyutlarının farklı kilolardaki insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek çeşitlilikte olması gerektiği unutulmamalıdır. Bazı bulgular insanların sırt sırta oturmaktan hoşlanmadığını da gösterir. Ayrıca priz ulaşımı olması her zaman bir artıdır. Kent Hospital Projesinde farklı alanlara serpiştirilmiş farklı oturma birimleri, cephe boyunca resepsiyonun arkasına kadar devam ediyor ve gizlilik isteyenlerin ihtiyaçlarına da karşılık veriyor.


Mobilyalardaki bitişler ve kumaşlar bakımı kolay yapılacak şekilde seçilmelidir, kimse kirli görünen bir yere oturmak istemez. Ayrıca mekanın akustiği de iyi düşünülmelidir, istenmeyen gürültü hastaları strese iten sebeplerden biridir.
Bekleme alanları ortak alanlar olarak değerlendirildiğinden, bu alanlarda biraz renk herkese iyi gelecektir. Doğal tonlarla harmanlanmış canlı renk dokunuşları mekana estetik olarak katkı sağlarken, pozitif enerjiyi de yükseltecektir. Bekleme alanlarını tanımlayan zemin döşemeleri, farklı renk ya da malzeme kullanımıyla mekana boyut kazandırır. Genelde bekleme alanlarıyla direkt bağlantılı olan resepsiyon; aydınlık, ferah ve görkemli tasarımıyla hastalara her zaman yardımcı olmaya açık olduğunu gösterir. Kent Hospital projesinde kullanılan turuncu, mekandaki açık tonlar, ahşap tonları ve yeşilin oldukça yumuşak tonuyla birleşerek etkileyici görseller sunuyor ve aynı zamanda bazı oturma birimlerindeki zemin farklılıkları ile birlikte mekana çok az bir çabayla hareketlilik katıyor. Alanın en dikkat çeken öğelerinden olan resepsiyon ise etkileyici tasarımıyla ziyaretçileri karşılıyor.


Hastaların orada zaman geçirmesini kolaylaştıracak uğraşlar vermek, algılanan zamanın kısalmasına neden olabilir.
Ziyaretçilere uğraşacak bir şeyler verin, teknoloji büyük bir yardımcı olabilir. Gelişen teknolojinin getirileriyle, self-servis kiosklar gibi ineraktif teknolojik ürünler hastalara beklerken yapabilecekleri bir şeyler sunar.
Peki ya televizyonlar? Bazı hastalar televizyon karşısında zaman geçirmekten hoşlanırlar ancak bazıları, özellikle kanal ya da ses düzeyi üzerinde bir kontrolleri yoksa televizyonun sesini dinlemek zorunda kalmayı sinir bozucu bulabilir. İki tercihi de tatmin edecek bir tasarım çözümü olarak TV ve TV olmayan bekleme alanları oluşturulabilir.
Zamanı geldi
Sağlık hizmeti veren mekanlarda hep var olacak olan bekleme alanlarında, beklemek eyleminin negatif etkilerini ortadan kaldırmak ya da azaltmak için iş tasarımcılara düşüyor. Ortaya çıkabilecek her problem tek tek belirlenip çözüm sağlandığında hastalar ve hasta yakınları için daha hoş ve daha kullanışlı geçirecekleri bir zaman dilimi yaratmak mümkün.

No Comments

Post A Comment