İç Mekan Tasarım Prensipleri I – Denge 12 Mar
İç mekan tasarım ilkeleri tasarım elementlerinin tümünün, tüm proje göz önünde bulundurularak uygulanmasıyla hayata geçirilir. Tasarımda birçok prensip vardır. Bu tasarım prensiplerinden bahsedeceğimiz yazı dizimizin ilk halkasında “denge”ye odaklanacağız.
Herkes dengenin ne kadar önemli olduğunun farkındadır. Daha çok küçük yaşlarda öğrendiğimiz ilk derslerden biridir denge. Biliriz ki, denge olmadan yaptığımız işlerde terslik çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Bisiklete binmeyi öğrenirken olsun ya da çalışırken biraz boş vaktin tadını çıkarmak için ara verirken olsun, denge her zaman hayatlarımızın bir parçası olmuştur. Peki denge iç mekan tasarımlarında nasıl bir rol oynar?
Nasıl ki kendi hayatlarımızla dengeden uzak hareket ettiğimizde rahatsızlık hissediyorsak, bu iç mekan tasarımında da aynen böyledir. Bunun istenen etki olduğu bazı istisnai durumlar vardır ancak genel olarak mekanlarda ulaşılmak istenen hedef görsel dengedir. Denge hissi, nesnelerin görsel ağırlığının bir boşluk içinde dağıtılmasıyla elde edilir. Bir elementin boyutu, rengi, dokusu ve şekli görsel ağırlığını değiştirebilir. Denge üç farklı şekilde elde edilebilir: simetrik, asimetrik ve radyal.
Simetrik Denge
Simetrik denge, mekanı oluşturan öğelerin bir merkez boyunca tekrarlanması veya yansıtılması ile elde edilir. Bu tür denge, kendi bedenlerimiz de dahil olmak üzere doğada sıklıkla görülür. Simetri, iç mekan tasarımında oldukça yaygındır ve istikrar, dinginlik ve ağırbaşlı gibi hisleri tetikler ancak kimilerine göre statik, sıkıcı ve yaratıcılıktan uzaktır. Simetriyi yakalamak için desenler, mobilya düzeni, sabit mobilyalar ya da doğrama işleri ve renk uygulaması kullanılabilir.
Asimetrik Denge
Asimetrik denge, nesnelerin görsel ağırlığı ile doğrudan bağlantılıdır. Bu denge türünde dengeyi sağlamak için aynı öğeyi bir mekan içerisinde tekrarlamak yerine, karşı eksende aynı görsel ağırlığa sahip elemanlar kullanılır. Daha önce belirttiğimiz gibi, karmaşık şekiller genellikle daha ağır hissettirmektedir ve bu nedenle asimetrik dengeyi sağlamak için bu şekiller sıklıkla tercih edilir. Asimetrik denge ile tasarlanmış mekanlar daha dinamik görünür çünkü bu mekanlar bir denge yaratmak için bir harmoniyle bir araya gelmiş birçok farklı türde elementten oluşur. Mekanda bu tür dengeyi yakalamak epey zordur ve tabiri caizse bir “tasarımcı gözü” gerektirir.
Radyal Denge
İsminden de anlaşılacağı gibi, radyal denge, merkezi bir noktadan dairesel olarak içeri ya da dışarı uzanan öğelerin düzenlenmesiyle yaratılır. Radyal dengenin en çok rastlanan örnekleri olarak, yuvarlak bir masa etrafına dizilmiş sandalyeler, üstü kubbeli yuvarlak bir oda strüktürü ve hatta dairesel aydınlatma armatürleri sayılabilir. Mekandaki bir elementi merkeze alarak bir odak oluşturmak istiyorsanız, radyal denge bunu gerçekleştirmek için harika bir yöntemdir.
Farklı dokular, renkler, formlar kullanarak ya da mekanda tam anlamıyla simetri yaratarak olsun, iç mimarlar genellikle bir denge duygusu yaratmayı amaçlarlar. Mekanda dengeyi (asimetrik, simetrik ya da radyal olarak) yaratma şekli, müşterinin mekanı anlayışını etkiler, böylelikle şirketinizin kültürü hakkında bir izlenim yaratmaya yardımcı olur. Yağmurproje olarak biz, markanızı güçlendirecek mekanlar yaratarak iyi bir ilk izlenim oluşturmanıza yardımcı oluyoruz.
İç mekan prensipleri yazımızın bir sonraki halkasından “ritim”den bahsedeceğiz. Blogumuzu takipte kalmayı unutmayın!
No Comments